a bit

give someone a bit of one's mind

azarlamak Fiil

give someone a bit of one's mind

haşlamak Fiil

and a bit

küsur

devil a bit

hiç mi hiç

I done't care a bit

bana vız gelir

not a bit

hiç bile değil

pick a bit

iştahsız bir lokma bir şey yemek Fiil

a bit cuckoo

biraz kaçık

a bit near the knuckle

biraz yakışık almaz

a bit of fluff

güzel kadın/kız.

a bit thick

kalın kafalı

a bit thick

aptal

a bit thick

geri zekâlı

a bit thick

akla yakın değil

a bit too thick

biraz fazla abartılmış

a bit unwell

rahatsız

a bit/a little over

ve yukarı(sı)/daha fazlası.
Children of 12 and over: 12 yaşındaki ve daha büyük çocuklar.

be a bit rusty

biraz paslanmış olmak Fiil

be a bit touched

biraz kaçık olmak Fiil

come it a bit strong

(Br) haddini aşmak Fiil

in a bit of a state

berbat/feci bir durumda, bayağı kötü durumda Sıfat, Deyim

that's a bit of a jar

bu pek tepeden inme oldu

there's not a bit left

katresi kalmadı

a little bit

bir nebze

a little bit

birazcık

a tiny bit

bir nebze

be fitted with a halter and bit

gemlenmek Fiil

bit of a bridle

gem

just a litttle bit

azıcık

pay a good bit for

çok para ödemek Fiil

pull a garment up or down a little bit

sıyırmak Fiil

take a hair of the dog that bit you

bir içki âleminin ertesi günü mahmurluğunu gidermek için bir bardak daha içmek.